Her yolculuk sizi biraz geçmişe, biraz da kendinize götürür. Ama Mısır’a yaptığınız bir yolculuk, sizi insanlığın en eski hikayelerinin tam ortasına bırakır. Nil Nehri boyunca yaptığım bu seyahat, sadece göz alıcı manzaralar ve etkileyici tapınaklar sunmadı; aynı zamanda tarihin dokusunu hissettiğim, her köşesi başka bir hikaye anlatan bir macera oldu.
Bu yazıda, Nil Nehri boyunca ilerlerken ziyaret ettiğim büyüleyici antik kentleri, piramitleri ve Mısır’ın eşsiz kültürünü sizlerle paylaşacağım.
Kahire, Mısır’ın kalbinin attığı yer. Şehir, kaotik bir enerjiye sahip ama bu karmaşa içinde bir düzen gizli. İlk durağım, dünyanın yedi harikasından biri olan Giza Piramitleri oldu. Keops Piramidi’nin önünde durmak, insanı hayretler içinde bırakıyor. Sfenks ise tüm ihtişamıyla geçmişin sırlarını fısıldıyor gibiydi.
Ayrıca, Kahire Müzesi’nde Mısır tarihinin derinliklerine inmeyi ihmal etmedim. Tutankhamun’un hazineleri ve mumyalar bölümü, bu kadim uygarlığın zenginliğini gözler önüne seriyor.
Asvan, Nil Nehri’nin huzurlu kıyılarında yer alan büyüleyici bir şehir. Burada yapılan Felluca tekne turu, Mısır’ın ruhunu hissetmek için eşsiz bir deneyim. Yavaşça akan Nil’in üzerinde süzülürken, etrafıma baktığımda her şeyin ne kadar dingin ve huzurlu olduğunu fark ettim.
Philae Adası’ndaki İsis Tapınağı ise büyüleyici bir duraktı. Tapınağın mitolojik atmosferi, Nil’in sakin sularıyla birleşince ortaya eşsiz bir manzara çıkıyor.
Edfu’da yer alan Horus Tapınağı, Mısır mitolojisinin güçlü hikayelerine ev sahipliği yapıyor. Tapınağın duvarlarında yer alan detaylı kabartmalar, binlerce yıl öncesine dair bir pencere açıyor.
Kom Ombo Tapınağı ise hem Sobek (timsah tanrısı) hem de Horus’a adanmış bir tapınak. Burada, Mısır’ın sembolik dünyasının ne kadar zengin olduğunu bir kez daha anladım.
Luksor, antik Mısır’ın ihtişamını tüm görkemiyle hissettiren bir şehir. Karnak Tapınağı’ndaki sütunlar, boyutlarıyla sizi etkilerken, Krallar Vadisi’nde dolaşmak, firavunların yaşamlarına ve ölümlerine dair unutulmaz bir deneyim sunuyor. Tutankhamun’un mezarını görmek, tarihin en derin sırlarına tanıklık etmek gibiydi.
Luksor Tapınağı ise gece ışıklandırmasıyla adeta büyüleyici bir masala dönüşüyor. Burada, tarihin ve modern dünyanın nasıl iç içe geçtiğini görmek beni büyüledi.
Nil Nehri boyunca yapılan gemi yolculuğu, bu seyahatin en büyüleyici kısmıydı. Gün batımında Nil’in sularına yansıyan renkler, insanın ruhunu dinlendiren bir tablo gibiydi. Gemiden izlediğim manzaralar, Mısır’ın tarih ve doğayla olan güçlü bağını anlamamı sağladı.
Bu soğuk diyarda, yemekler iç ısıtan birer yol arkadaşı. Taze somon ve kral yengeç gibi deniz ürünleri, Murmansk’ın mutfağında başrolde. Ayrıca Borscht çorbası ve Pelmeni mantısı gibi geleneksel Rus tatları, hem sıcak bir mola vermenizi hem de bölgenin lezzetlerini tanımanızı sağlıyor. Her lokma, bu toprakların ruhunu hissettiriyor.
Mısır’dan eve dönerken yanınıza mutlaka bir şeyler almak isteyeceksiniz. Papirüs ruloları, el yapımı mücevherler ve yerel baharatlar, harika hediyelikler arasında. Ayrıca, Asvan’daki Nubian pazarında bulduğum renkli kumaşlar, Mısır’ın otantik atmosferini eve taşımamı sağladı.
Mısır’ın para birimi Mısır Lirası (EGP). Kredi kartları birçok yerde kabul edilse de yanınızda nakit bulundurmanız faydalı olacaktır. Günlük harcamalar ve aktiviteler için kişi başı ortalama 50-100 USD yeterli olacaktır.
Mısır, Türkiye’den 1 saat geride. Bu fark, seyahat planlamasında çok etkili olmasa da özellikle turların saatlerini kontrol etmek için dikkate alınmalı.
Mısır, geçmişin ihtişamını bugünün enerjisiyle buluşturan bir ülke. Bu seyahat, tarihin dokusunu hissettiğim, kültürün derinliklerine daldığım ve Nil Nehri boyunca eşsiz manzaralarla buluştuğum bir macera oldu. Bir gün siz de bu büyülü toprakları keşfetmelisiniz, çünkü Mısır sadece bir destinasyon değil, aynı zamanda bir zaman yolculuğu. 🌍✨
10-May’25 & 16-Ağu’25 & 11-Eki’25
05-Tem’25 & 06-Eyl’25
12-Nis’25 & 02-Ağu’25 & 11-Eki’25